Adana,Türkiye’nin en kalabalık 6.şehridir.Türkiye’nin Güney bölgesinde“Beyaz Altın (Pamuk)” ambarı olarak adlandırılan en bereketli toprakları barındıran ildir. Merkezi Seyhan Nehri üzerindedir.
Adana ‘nın nüfüsu 2020 yılı verilerine göre 2.270.298′ nüfusu vardır. Yüzölçümü 14.125 Km2’dir.Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adana’ya toplu Boşnak göçleri 1878’den sonra başlamıştır.Ancak 1840 yılında Sarıçam ilçesine bağlı Çiçekli Köyü’ne 1840’ta yerleşen ve benliklerini kaybetmiş olan Boşnak göçmenleri vardır.1840’lardan bugüne yaklaşık 180 yıldır Boşnak varlığı söz konusudur. Adana’ya Boşnak göçleri direkt olduğu gibi Kayseri ,Yozgat ve civar illerden de olmuştur.Bunun yanında devlet farklı yerlerden şehre iskan yapmıştır.
Adana’ya ilk gelen Boşnaklar hakkında yeterli bilgi olmamakla birlikte 1840 tarihinde de Konya Ereğli Kasabasından Adana’ya gelen ve bugün Çiçekli olarak adlandırılan köye günümüzde hiçbir şekilde Boşnaklık özelliği taşımamakta hatta “Boşnaklıyız” diyen köylüler bile bir kelime dahi Boşnakça bilmemektedir. Çiçekli’nin girişinde, yolun solunda hemen size karşılayan bir tabela dikkat çekici olup, solmaya, kaybolmaya yüz tutmuş bir kimliği haykırır. “Boşnakoğulları” un değirmenidir bu tabela.Köy Muhtarı Mehmet Karakuş ısrarla Boşnaklı’dan geldiklerini iddia etmiştir. Köyde şu an 30 hane Boşnak olup gerisi göçmüştür. Köy muhtarının iddasına göre çevredeki 8 köyde de Boşnaklı’dan gelenler yaşamaktadır.Buradaki Boşnaklar kültürel özelliklerini tamamen yitirmiş durumdalar.Köyde Çukurova kültürü yaygındır. Boşnaklar kasket ve şalvar giymekte ve Çukurova şivesi ile konuşmaktadırlar.
Çiçekli Köyü’nden başka 1890’larda Adana’ya gelen Boşnaklar vardır.. Bunun en canlı örneği Bosnalı Salih Efendi ve ailesidir. Miçeviç sülalesine mensup Salih Efendi ,2 kardeşi ve annesini alarak önce İskenderiye, sonra Hayfa üzerinden Mersin limanına gelir ve Tarsus üzerinden Adana’ya yerleşir..
Adana’da Boşnakların 100 yıldan fazla bir süredir yaşadıkları tespit edilmiştir. Adana’ya yapılan Boşnak göçlerinin doğrudan ya da dolaylı olarak başka illerden yapıldığı tespit edilmiştir. Özellikle Boşnakların Konya, Karaman, Adapazarı, Yozgat, Kayseri, Aydın, Osmaniye, Kahramanmaraş, Sivas illerinden geldikleri tespit edilmiştir.
1879 yılında Adana’ya Yumurtalıka 100.Yüreğir’e 280.Ceyhan’a 220.Osmaniye’ye 100 ve Kozan’a 20 olmak üzere 720 Boşnak yerleştirilir.
1923 yılından 1930 yılına kadar aralıklarla Adana’ ya Boşnak göçleri devam etmiştir.Boşnak derneklerine göre Adana’da yaşayan Boşnak nüfusunun 5 bin ile 10 bin civarında olduğu iddia edilmektedir. Bu köylerde doğup Adana merkez ilçelerinde yaşayan nüfus kayıtlarını yaşadıkları yere aldıran Boşnaklar da vardır. Tespitlerimize göre Adana yaşayan toplam Boşnak nüfusu 3 bin ile 4 bin civarındadır
ADANA’YA YERLEŞEN BOŞNAK SÜLALELERİ
1905 tarihine kadar ( Kadiç ve Bakiçler dahil edildiğinde ) Adana’da ortalama 15-20 Boşnak hanesi vardır.1905 tarihinden sonra Boşnak nüfusu giderek artar.
Bu tarihten sonra Adana’ya gelen aileler sırasıyla;
Boşnakların en çok iskan edildiği yerler Köprüköyü ve Döşeme’dir.Burada Boşnaklar kendi dillerinde konuşuyorlardı. Köprüköy’de iskan edilen Boşnaklara yerel halk gavur derdi. Döşeme mahallesinin E5 karayolu nedeniyle ikiye bölünmesiyle buradaki Boşnaklar farklı yerlere dağılmışlardır.İlk gelenler geçim kaynağı olarak karocu,sıvacı,amele,inşaat işleri,kerestecilik,pazarcılık gibi işleri yapmışlardır. Halen en kalabalık Boşnak popülasyonu Köprüköyde vardır.Burada tahmini 700 aile olduğu sanılmaktadır.(Bu araştırmayı yapan Ufuk Süslü’nün rakamsal ifadelerini sunacağız bundan sonra). Döşemede ise 50 hane,Yeşilevler ve civarında 300 hane ki ,Narlıca’da 200 hane,Denizli 300 hane,İsmetpaşa 100 civarı aile,Sakarya 100 hane ,Mithatpaşa 50 hane,Merkez bölgelerinde 300 hane ,Çukurovada 1000 hane ,Yüreğir’de dağınık bile olsa 500 hane, Sarıçam ilçesinde 300 hane,Ceyhan ve çevresinde (Hamitbey bucağı ve Nalçacı gibi) 500 hane,Şevketiye beldesinde 250 hane ve Çiçekli köyünde 100 hane sayılır.Kısaca tahminen 4600 hane Adana içi ve civarı,200 hane de diğer ilçe ve köyler olmak üzere 4800 tahmini Boşnak ailesi vardır.
Boşnakların Adana ekonomisine katkıları vardır. Daha çok iş gücüne dayalı ve üretime yönelik iktisadi faaliyetleri görülür. Okuyan genç kesim daha çok doktor,mühendis,avukat,öğretmen olarak mesleklerini icra eder. Kazım Başer (Trikoviç) 1974 yılında Yavuzlar mahallesi muhtarı seçilmiş ancak görev süresi dolmadan 1977 yılında vefat etmiştir. İnşaat sektöründe deÖmer Kanaatbilen’i sayabiliriz.
Köylerdeki Boşnaklar da tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Şevketiye (Ünlüce),Hamitbey bucağı ve Narlıca gibi köylerde Boşnaklar bulunur. Hamitbeybucağı Köyü’nde Paşiç,Semaniç ve Şehoviçler bulunur. Hamitbeybucağı Köyü Boşnakları tarımla uğraşırlar.
Diğer köylerde de daha çok göçmenlerle beraber yaşarlar.Mesela Ünlüce Köyü’nün yarısı kadarı Boşnak diğer yarısı da Arnavut olup muhtarı da Arnavuttur. Bu köyde Prijepoljeli Krijeştorlar vardır. 1926 yılında eski adı Şevketiye ,şimdiki ismiyle Ünlüce köyüne 7 hane ve 35 Boşnak muhacir yerleştirilmiştir. Bu muhacirler, Novipazar,Pljevlja (Taşlıca) ve Bijelopolje (Akova)’den gelenlerden oluşmaktaydı
Krijeştorlar 1907 tarihinde Karaman’a yerleşir.Ardından Adanaya gelirler.Ünlüceli Boşnaklardan Gül ailesi Adana Boşnaklarının tanınmış ailesidir.Kasım Gül Adana Bosna Kardeşlik Derneği’nin başkanlığını yürütmekte (2021) ve birçok defa yönetimde yer almış bir isim olarak öne çıkmıştır.
Adanalı Boşnaklar daha çok kent kültürü özellikleri taşımaktadırlar. Hem köyde hem de kentte evleri ve akrabaları bulunmaktadır. Adana kültürü ile entegre olduklarından Boşnakça konuşmamakta fakat Boşnak kimliğini korumaktadırlar. Daha çok Adana dışından gelen (Sivas yöresi) Boşnakçayı kullanmakta ve Boşnak kültürünü yaşatmaktadırlar. Sivas’tan gelenler dışında Yozgat ve Kayseri‘den göç eden Boşnaklar da kültür ve dillerini iyi konuşmaktadırlar. Bunlar Sancak Boşnakçasını kullanmaktadırlar. Çocukları ise Boşnakçayı öğrenmemişlerdir. Özellikle yerleşik Türkmen-Yörük Türkleri Boşnakçayı yabancı dil olarak gördüklerinden, ilk gelen göçmenlerin de Türkçeyi bilmemelerinden dolayı karşılaştıkları öteki muamelesinde Boşnakçanın çocuklara öğretilmesi baskılanmış bir davranış olmuştur. Zamanla bu algı unutulmuş, gençler Türkçeyi iyi öğrenmiş ama bu seferde Boşnakçayı unutmuşlardır. Türkçenin düzgün konuşulması Boşnakların sosyal uyum sağlamasında önemli rol almıştır.Merkezdeki Boşnakların birçoğu Sivas, Kayseri, Konya illerinden gelen Boşnaklardır. Yüreğir, Seyhan ve Çukurova ilçelerinde yaşayan Boşnakların birçoğu Boşnak köylerindeki Boşnaklarla akraba olan Boşnaklar değildir. Bu nedenle merkezdeki Boşnaklar ile köylerdeki Boşnaklar arasında kültürel anlamda derin farklılıklar oluşmuştur. Özellikle merkez ilçelerde yaşayan Boşnakların büyük bir çoğunluğu yöresel kültürle entegre olmuş durumdadır. Merkezdeki Boşnakların külürel özelliklerini tam olarak yaşatmadığı, unuttuğu, gelecek nesle aktaramadığı tespit edilmiştir. Çok az da olsa şehirde yaşayan bir kısım Boşnak’ın köydeki Boşnaklarlar kültürel ilişkileri devam etmektedir..r. Adana’da Boşnaklar meslek olarak Öğretmen, doktor, memur, polis, asker, işçi, gibi meslek dallarında çalışır. Çiftçilik, hayvancılık işiyle köydeki Boşnaklar uğraşır. Boşnaklar çalışkan insanlardır. Evlerini, bahçelerini çok temiz ve düzenli tutarlar. Börek yapmayı ve yemeyi, kahve içmeyi çok severler. Boşnakların yöresel halk kültüründen etklenmeleri ve yöresel kültüre katkıları çok önemlidir. Boşnaklar yaşadıları bölgeye katkısı olan önemli insanlardır.
Boşnaklar üzerinde ki bir diğer algıda önceleri Arnavutlarla karıştırılmalarıdır. Bu da zamanla düzelmiştir. Bu yüzden bazı yerlerde resmi kayıtlarda yörede Boşnaklar olmasına rağmen Arnavut olarak tek kimlik beyan edilmiş ve kayıtlara geçmiştir. Payas Sokollu vakfiyesinde ve kalesinde görevli Kale Dizdar ve 73 askerinin maaş kayıtları “Arnavut” olarak geçmektedir. Bunda Arnavutların da yöreye Boşnaklar ile beraber gelmeleri etken olmuştur. Boşnak bireyler daha çekinik davrandıklarından Arnavut kimliği öne çıkmış olabilir. Bu grupda ise rol modeli Bosnalı Salih Efendidir.
Adana’da yaşayan Boşnaklar orta gelirlidir. İlk gelenler yoksulluk çekmişlerdi. Yoksulluğun tek nedeni ekonomik değildi, aynı zamanda güç ve gelir dağılımındaki dengesizlik, eğitim düzeyinin düşüklüğü, kalifiye olmayan iş gücü, politika uygulamaları, sosyal desteğin yokluğu, yoksunluk, tarihsel, sosyo ekonomik ve kültürel yapı yoksullukla yakından ilgilidir İlk gelenler daha çok kol-kas gücü gerektiren işlerde çalışmışlardır. İş sahaları daha çok inşaatcılık, sıva ve karo işçiliği üzerinedir. Evlerini aynı mahallede imece usulü yapmışlardır. Büyük ve geniş aileler ise aynı avlu içinde tek odalarda ikamet ediyorlardı. Bu mahalleler; Kuruköprü, Yeşilevler, Döşeme, Sinanpaşa ve Köprüköyü gibi merkezden biraz uzak yerlerdi. Döşeme mahallesi merkeze en yakın yerdir.
Arnavutlarla evlilikler ve birlikte yaşama daha sık rastlanır bir durumdur. Çocuk sayısı giderek azalmaktadır. Entegrasyon sağlandığından bir çok toplumla aynı seviyede Kabul edilebilir düzeydedir. Boşanma eylemi onaylanmaz. Boşnak dışı evliliklerde boşanma oranı daha fazladır. Çukurovada Boşnak aileler, çocukları Türkçeyi tam ve doğru öğrensinler diye kendilerince fedakarlık yaparak, aile içinde Boşnakçayı konuşmamışlar ve çocuklar kendi anadillerinden mahrum bırakılmışlardır. Çevrelerindeki ve okullarındaki Boşnak olmayan bireyler de rol modeli olmaya adaydırlar.Bu etki iki nesil sonra Boşnaklarda “ben kimim” sorusunun daha sık sorulmasına neden olmuştur.
1876 ile 1920 dönemi Türkiye içinde zor geçen bir dönemdir. Bu zor dönemlerde 23 Kasım 1883 yılında, Adana`ya Bosna’dan 2000 hanelik Boşnak muhacirin gönderilmesi ve iskanı için Dahiliye Nazırlığı Adana vilayetiyle yazışmalar yapılmıştır. Bunlar da tahminen Hamitbey Bucağı’na yerleştirilmiştir.
Adana bölgesinde Ermeni isyanları ve Fransızların 4 yıl 6 ay süren işgalleri, tüm vatandaşların üzerinde ağır bir travma oluşturmuştur. Boşnaklar zaten Bosna’da yaşanan isyan ve savaşlar sonucu eş zamanlı travma yaşadıklarından bu olaylarda ikinci bir travma olmuştur. 1992’de başlayan Bosna Savaşı burada Boşnak kimliğinin yeniden hatırlanmasına ve canlanmasında etkili olmuştur. Çukurova da Türk vatandaşı olup da bölgenin diğer dillerini (Arapça,Kürtçe, Boşnakça, Arnavutça) konuşanlar çift dilli/çatal dilli olarak damgalanırlar. İlk dönemlerde Boşnakların yerleştiği Köprüköyü mahallesi,“Gavurköy” olarak bölge halkı tarafından adlandırılmıştır. Fakat bu alışkanlık daha sonra terk edilmiştir.
Bu kısmı da Ufuk SÜSLÜ’nin çalışmasından alıntılayarak anlatalım..
“Çalışmalarım sırasında tespit edebildiğim soyadları şunlardır;
Aslanağiç (Saraybosna), Hamzagiç (Tara-Sancak), Hamziç (Sancak),İmamoviç (Sarayevo), Koliç (Bjelepolje), Aliömeroviç (Caka-Kolaşin),Kaliç (Kolaşin), Krjeştor (Sancak), Yakupoviç (Taşlıca/Starina), Alibaşiç (Prijepolje-Sancak), Hasan Begoviç (Kolaşin/Vraniş), Bakiç (Taşlıca-Lever Tara), Caka Sancak), Koyoniç (Kluç), Dizdar (Orohçe), Hot (Prijepolje), Fetahoviç (Rozaje), Davutoviç (Brodarevo), Huluçliç (Rogatica), Hacı Selimoviç (Banjaluka), Hoçiç (Kolaşın), Hacoviç (Kolaşın), Maslahat (Taşlıca-Lever Tara), Mustaviç (Sazingrad), Nisiç (Karadağ), Selimoviç (Sancak), Memişoviç (Sarayevo), Kadiç (Sarayevo), Avdoviç (TaraninLever Tara/Taşlıca), Fazliç (Priboj/Sancak), Baranin (Kolaşın), Şahoviç (Kolaşın), Musliç (Prijepolje), Ayanoviç (Prijepolje), Zuboviç (Srebrenica),Adiloviç (Derventa/Sancak), Baboviç (Karadağ), Celiloviç (Kolaşın), Aslanoviç (Sarayevo), Martinoviç( Sancak), Dizdaroviç (Priboj), Çavuşoviç (Sancak), Alibaşiç (Sancak), Begoviç (Sarayevo), Kraşnik (Kolaşın), Karışık((Sancak/Taranin)), Çurçeviç (Taranin), Becoviç (Taranin), Kulinoviç (Sancak), Skakiç (Hersek), Herdiç (Sancak), Deliç (Sancak), Tandıroviç (Sancak), Dervişoviç (Brçko), Kuliç (Sancak), Muhiç (Sancak), Suçiç ( Kolaşın/Tazin), Şevkiç ( Sancak), Becoviç (Sancak), Aslanağiç (Sarayova–1897-İstanbul)), Şevkiç (Sancak), Çoraliç (Sancak), Oviç (Sancak), Harbaşoviç (Sancak), Hırcaliçi (Sancak), Salkiç (Sancak), Elkasoviç (Sancak), Şizmiç (Sancak), Piviç (Sancak), Paşiç (Sancak-En zengin sülale olarak bilinir), Okiç (Sancak), Toniç (Sancak), Şepiç ( Tazin), Şevkiç (Tazin), İskenderoviç (Üsküp), Ömeroviç (Kolaşın), Begoviç(Kolaşın-Vraniş), Yakupoviç (Taslıca-Taranin), Kojoniç (Kluç-Sancak), Fetahoviç (Rozaje Sancak), Caka (Sancak), Huluçliç (Banjaluka, Sancak), Selimoviç (Sancak), Zuboviç (Srebrenitsa), Tırkoviç (Tara, Sancak), Celiloviç (Kolaşin) Bunun haricinde Paşiç,Haradbaş,Kardiyan,Tutiç gibi sülaleler de vardır.
Orhan Kemalin kitap karakterlerinden biridir “Maho”. Boyu iki metreden uzun olan bu Boşnak göçmeni aslında 1960’lardan 80’lere yaşamış, gerçek bir karakterdir. Boyu o kadar uzundur ki, bir gün bindiği motoru çalıştırınca, motor ayaklarının arasından kayıp gitmiştir. Musliç sülalesinden olan Maho, Adanalı Boşnakların Nasrettin Hocası gibidir. Saçı uzun olan Maho aynı zamanda Harley Davidson tarzı motor kullanmakla da ünlüdür. Şakaları ile meşhurdur. Zamanın kabadayılarına bile taş çıkartan bu adam, sıkıntısı olan tüm Boşnakların yardımına da koşmuş ve onların haklarını savunmuştur. Çalıştığı fabrikada kadınlar kavgaya tutuşunca kimse ayıramamış, Maho’ya müracaat edilince o da su ile kadınları ıslatarak ayırabilmiştir.Karısı ile kavga eden Maho, karısını evinin ikinci katından aşağı atmış (1982’de) zavallı kadın o esnada oradan geçmekte olan tenteli ekmek arabası sayesinde kurtulmuştur. İşte Maho, kızdı mı korkulası bir adamdır.
Musliçler kalabalık bir aile olup tahminen 70 hane kadardırlar. Sivas Dendil`den gelen Musliçler Hoçiçlerle de akrabadırlar. Bir diğer karakterde “Osman Lopata”`dır. “Lopata” Boşnakça “kürek” demektir. Döşemede oturan ve kendisi de Boşnak olan Osman beyin boyu uzundur ve orantılı olarak da elleri ve ayakları da oldukça büyüktür. Boşnaklar Osman Lopata lakabını takmışlardır. Tabi Boşnakların bir özelliği olarak bu lakap kalıcı olmuş ve Osman’ın da sıfatı halini almıştır. Bu aslında kimseyi rahatsız da etmemiş ve Osman bey de buna kızmamıştır.
Yazar Orhan Kemal, Musliçler`den Hayriye hanımla evlenir. Boşnakları yakından tanıyan Orhan Kemal onlardan etkilenir ve romanlarında onlara yer verir. Böylece Boşnaklar Adana’da edebiyat alanında da katkıda bulunmuş olurlar. Mesela “Hanımın Çiftliği” ‘ndeki Cemşir Ağa’nın 4 eşinden biri Boşnak’tır ve onun kızı Güllü de romanın başkahramanıdır.
Orhan Kemal Cemile karakterine de yer verir romanlarında. Arkadaş Islıkları, Avare Yıllar, Grev, Dünya Evi, Cemile gibi eserlerinde başkahramanları Boşnaklar olmuştur. Kahveci Aliş, Cemile, Güllü, Maho karakterleri Boşnak’tır. Tetka der teyzeye ve Kahveci Alişin Akordeon ve Gusli çalmasından bahseder.
Sportif özellikleriyle öne çıkan Boşnaklardan futbol deyince de aklımıza gelen Adanalı Boşnak sporcular ise şunlardır; 1955/60larda Köprüspor ve Ankara gücünde Bek oynayan Remzi Hotlar (Adanaspor-kaza kurşunu ile vefat etmişti), Ziya Yurtlugil ( Antalyaspor), Morlu Yaşar (Müdafaa-Köprü spor),Recep Hotlar (Köprüspor kalecisi)
1950’de Boşnaklar Köprüspor’u kurarlar. Köprüspor o dönemde amatör takımdır. Adana’nın amatör spor kulüpleri; Sümerbank, Milli Mensucat, Torosspor, Seyhanspor`un kuruluşlarında Boşnakların da katkıları vardır. Boşnaklar bu kulüplerde top oynamışlardı. Mesela Selim Nurgel Milli Mensucatın (orta bek) geçilmez lakaplı orta uçtur. Ayrıca bir de Çılgınlar/Şimşekler grubu vardır.1940’larda birçok Boşnak Adanaspor yanlısı olduğundan bu kulübe üye olmuştur.
Voleybolda ise; milli bayan voleybolcu Nalân Gülergin (İskenderoviç), Ali Rıza Akın (Beşiktaş, DSİ, şimdi antrenördür) Ufuk Akalın (A milli antrenörü, SSK, TMO) Utku Süslü (DSİ; SSK, Petrol ofisi), Selin Akın (Çukurova Üniversitesi,Bahçelievler Koleji, Ankara Numune), Semih Akın (Halk Bank, İBB Yeniköy, DSİ), Ramiz Zevker (DSİ, Tokat, Hatay TEDAŞ) Cumali Yıldır (Baba Cumali-Galatasaray, Arçelik, Tuborg).Yüksel Yıldız da Sasa, Adana DSİ ve Tokat Niksar’da oynamıştır. Ufuk Akalın, Emin Tara`nın torunudur.
Emin Tara çetecilik yapmış ve bir Sırp paşasını vurduğu için Sırbistan’a girişi yasaklanmış olan kişidir. Emin aco (amca) çetenin sağlıkçısıdır aynı zamanda. 1903 yılında Raoniçka Buna(Raonik) ayaklanması olmuştur.Bu dönemde Sırplar’a karşı savaşan/direnen aileler; Yeni Pazar (Novi Pazar) da Mujçinoviç kardeşler, Abid Alisanoviç ,Ruşid ve Emin [Tara] ‘dır.Sırplar bu direnen ailelere “Türkofiller” (Osmanlı yanlısı) adını takmışlardır.
Yüzme sporunda da Adana`da isim yapan sporcularımız vardır. Şenol ve Hasbi Uçar (Podpeçanlardan -anne tarafından Boşnak’tırlar) kardeşler 80`li yılların yüzme dalında Boşnakların medarı iftiharlarıdırlar. Genç nesilden su topunda milli atlet olan Simay Yavuz da (Alibaşiç) gurur duyduklarımız arasındadır.
Cumhurbaşkanı yaveri olan Metin Özbek,bir dönem Numune hastanesi başhekimliği yapan Genel Cerrah Atilla Akova 1960’ların ünlü Adanalı Boşnak kabadayısı Beyamil (Beyamil, İmamoviç sülalesindendir)
Maho`yu bıçakla yaralayan Azem ,iş adamı Mahmut Canberk’i vuran Sadık,1970’lerin kabadayılarından Hüseyin (Boşnak) bunlardandır. Süleyman Sırrı ,Ege Bağatur`u vuran kişidir. Sonradan Suriye’ye kaçtığı rivayet edilmiştir. 80 öncesi terör olaylarında kaybettiğimiz şehit polis memuru Adnan Can`ı (Çurçeviç) da rahmetle anmalıyız.
Bosnalı Salih Efendi, Osmanlı’nın son dönemlerinde Balkanlar’dan Adana’ya gelen ve elindeki sermayesi ile Taşköprü başına un fabrikası kurarak zengin olmuş ve 1889 yılında malikâne yaptırmıştır. 19. yy’ın sonu 20. yy’ın başında Adananın önemli şahsiyetlerinden olan Bosnalı Salih Efendi’nin 1889 yılında Seyhan Nehri kıyısında yaptırdığı malikâne hala tarihi dokusunu korumaktadır. 120 yıllık Bosnalı Salih Efendi malikânesi kaderine terkedilmiş bir halde yıkılmayı beklerken, iş adamı Halil Avcı tarafından restore edilip Hotel Bosnalı adıyla geçmişi ve günümüzü yaşamaya devam etmektedir. Sayın Halil Avcı, Bosnalı Salih Efendi’nin her zaman hayırseverliği ile anılan bir isim olduğundan dolayı isme saygısı olduğu için oteline bu ismi verdiğini söylemiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Balkanlar’dan Anadolu’ya göç eden muhacirlerin yerleştirildiği Adana’nın Yüreğir ilçesi Köprülü Mahallesi’nde, dönemin önde gelen iş adamlarından Bosnalı Salih Efendi öncülüğünde yapımına başlanan Köprüköy Camisi, 1930’da ibadete açıldı.
Bahçesine dikilen sarmaşıkların caminin tamamını kaplamasıyla halk arasında “Yeşil Cami” veya “Yeşil Minareli” olarak anılmaya başlamıştır.
Kukurus(MısırEkmeği),Uştipak( Lokma),Kupus( Kapuska),Tutmaç ,Sisvara(Püre),Uçurkupivats,Kaçamak,(Püre),Uçurkupivas,Kaçamak,Kolaçiç(Köftecikler),Mahluta(Mercimekli Piryan),Paprika,Kapus Pita,Kol Pita(Komporiça),Peçeni Klepa(Fırında Mantı),Halva Pita,Renduşa,Ribitsa(Yoğurtlu Boşnak Mantısı),Polaçinka,Şampita
Hazırlayan: Şevket KOÇ
Kaynaklar:
-İgman.tv
-Adanalı Boşnakların Tarihi,Ufuk SÜSLÜ
-Adana Valiliği
-Ufuk Süslü, Bin Sekiz Yüz Kırk`tan Günümüze Çukurova Boşnakları. “175 Yıllık Sosyal Değişim” , I. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI KONGRESİ
-Türkiyenin Sadık Vatandaşları Boşnaklar,Sait Kaçapor
-Boşnakların Türkiyeye Göçleri (1878-1934) ,Fahriye Emgili
-Yusuf KARAGÖZ.Adana Boşnakları Halk Bilimi Araştırması.Yüksek Lisans Tezi.Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
-Ali Nihat TEZÖLMEZ.MEŞRUTİYET’TEN CUMHURİYET’E ADANA’DA NÜFUS HAREKETLERİ (1876-1923).YÜKSEK LİSANS TEZİ.2018
GÜNDEM
14 Kasım 2024SPOR
14 Kasım 2024GÜNDEM
14 Kasım 2024SPOR
14 Kasım 2024SPOR
14 Kasım 2024GÜNDEM
14 Kasım 2024GÜNDEM
14 Kasım 2024